Çocuk ve gençlerin kişilik ve karakter gelişiminde dini inanç ve öğretilerin, ahlaki ve toplumsal değerlerin çok önemli yeri olduğu bilimsel bir gerçektir. Günümüz seküler kültürünün hiçbir şekilde karşılayamadığı anlam sorunsalı ve bunun sonucu olan varoluşsal boşluk ve hiçlik duyguları, yıkıcı ve olumsuz karakter yapılarının gelişmesinde en önemli etkendir. Tabiatı itibariyle zor ve sancılı olan insan gelişimi ve eğitimi, hayatın bütününü kapsayan bir anlayışla yeniden ele alınmak ve uygulanmak durumundad

Bilim ve din arasında bulanık bir sınırda yer aldığı düşünülen psikanalizin, tartışmasız bir şekilde din psikolojisine çok şeyler kattığını söylemek mümkündür. Psikanaliz, eski olguları tartışma ve görüşme noktasında yeni yöntemler sunma ve dinsel tecrübenin anlaşılmasında etkili olan temel dinamikleri anlama ve genişletme iddiasındadır. Kuşkusuz psikanalizin en önemli katkısı, farkında olunan dünyanın dışındaki faktörlerin dinsel hayatın şekillenmesine etki ettiği anlayışıdır. Bir yöntem sorunu olarak psik

Psikolojinin uzmanlık alanlarından biri olan din psikolojisi kapsamında insanın inançları ile tutum ve davranışları arasındaki ilişki, inanç gelişimi, dinî ve manevi pratikler ile psikolojik sağlık arasında nasıl bir ilişkinin olduğu yüzyılı aşkın bir süredir sistematik bir biçimde incelenmektedir. Din psikolojisi araştırmaları farklı yaklaşımlar ile ele alınmakta ve her geçen gün bu alandaki araştırma sayıları katlanarak artmaktadır. İnsanın gizemli doğası yapılan çeşitli araştırmalarla anlaşılmaya çalışıl

Kültürle iç içe ve etkileşim halinde bir varlık alanına sahip olan dinlerin inanç ve öğretileri, o ortamda yetişen kimselerde bilinçli ya da bilinç dışı derin etkiler meydana getirir. Bu yüzden, insan davranışlarını doğru anlamak ve yorumlamak için içinde geliştiği dini ve kültürel çerçeveyi dikkate almak bir zorunluluktur. Fakat kültürler arası mukayeseli araştırmalar henüz istenilen düzeye ulaşmış değildir. İçinde bulunduğumuz bilimsel gelenekte, Batılı teori ve kavramlar geniş ölçüde iktibas edilerek, di

Doğrusu geçmişten günümüze çocuk suçluluğu bazen aile içi kurallarla, bazen ahlaki ve dini yaptırımlarla, çoğunlukla da toplumdaki sosyal kurumlarla önlenmeye çalışılmıştır. Zaten çocukların toplumun sağlıklı bir ferdi olarak yetişmesi onun bütün hayatının düzenli, tertipli, sağlıklı ve plânlı bir yönlendirmeden geçmesi kaçınılmazdır. Özellikle çocuğun ahlaki ve dini gelişimi ilk çocukluk döneminden itibaren üzerinde durulması gereken asli konulardan biridir. Ancak çocukların dini ve ahlaki kuralları doğru

Günümüz insanı; hazza dayalı, geçici mutluluklara yönelmekte ve mutlu olmak isterken daha da mutsuz olmaktadır. Gerçekte insanın mutsuzluğunun asıl nedeni, şükredememesi, önüne geçemediği doyumsuzluğudur. Bugün, sokaktaki insanlara mutlu musunuz? sorusunu yönelttiğimizde, öncelikle sahip olup olmadıklarının matematiksel hesabına girişmeleri, ancak zihinsel bir muhasebenin sonucunda mutluluğuna karar vermeleri de insanın somut sahipteliklerine atfettiği önemi gözler önüne sermektedir. Modernizmi doğuran, e

İnsan doğal yaratılışı bakımından ne iyi ne kötü, ne kuzu ne de kurttur. Duruma ve şartlara göre iyi yönde bir karakter geliştirebildiği gibi, bir canavara da dönüşebilir. İnsanın iyi ve olgun bir karakter geliştirmesine rehberlik eden en önemli kılavuz değerlerdir. Değerler,iyi ya da kötü insan olmanın parametrelerini gösteren şaşmaz bir ölçüt, bireysel mutluluğun, toplumsal barış ve huzurun en önemli kaynağıdır. Aklın ve sağduyunun onayladığı, dini geleneklerin kuvvetle desteklediği, toplumsal hayatın or