Bilindiği üzere aile eşler tarafından kurulur ve çocukların dünyaya gelmesiyle, atılan bu temel ilk meyvelerini vermiş, olgunluk basamaklarını tırmanmaya başlamış olur. Bu anlamda her bir aile, anne-baba ve çocuklarından oluşan bir mutluluk halkasıdır. Bu halkaların birbirine eklenmesiyle millet oluşur. Uzun zamandan beri ana-baba ve evlât hakları ile görevleri üzerine, herkesin kolaylıkla okuyup anlayabileceği derli-toplu bir eser meydana getirmeyi arzuluyordum. Nihayet böyle bir kitapta iman, ahlâk, ailen

Günümüz dünyasında, çevre kirliliği sorunu büyük bir önem arzetmeye başladı. Bunun en önemli sebeplerinden biri, şehirleşme ve kentin yoğun yaşamıdır. Bu yaşam biçiminde çevreyi daha dikkatli kullanmak zorunda olduğumuz gerçeği de ortada. Bu sebeple, çevre kirliliği sorunları ve tüm doğayı koruma ve doğal dengenin bozulmadan devamı meselesi herkesin ortak meselesi haline geldi. Meseleye islami açıdan bakmak ve dinimizin bu konudaki emir, yasak ve tavsiyelerini öğrenmek, çözüme yardımcı olur diye düşündük ve

Kendimizi tanımak, içimizdeki fırtınaların sebeplerini anlamak, davranışlarımızın kaynağını keşfetmek, hayatın sırlarını bilmek ve kendi değerlerimizi öğrenmekle olur. Elinizdeki bu kitap, bize bizi yüce kitabımız Kur´an´ın değerlendirmeleriyle anlatmakta, kendi kendimize cevabını bulamadığımız sorularımızın cevaplarını vermektedir. Tarih ve günümüz toplumlarının davranış biçimlerini, olumlu ve olumsuz oluşunun kaynaklarını, insanın Allah katındaki değerini, kainatta kendisine biçilen görevleri bir çırpıd

İnanan bir insan, hayatının her anında dua ile iç içedir. Her hal ve şartta iman ettiği O büyük güce dilek ve temennilerini, gönlünden kopup dilinden dökülen kelimelerle sunar. Sevinçli bir anında minnet ve şükranlarını O’nun Yüce kapısına arz ederken, üzüntülü ve sıkıntılı anında da feryat ve istimdadı yine O’nun ulu dergahında yankılanır. “Size tüm duaları toplayan bir dua öğreteyim mi? Şöyle dua edersiniz: Allahım! Peygamber’in Muhammed’in senden istediği şeyin hayrından biz de i

Seninle yüz yüze ilişki kuramamanın eksikliğini hissettiğim için, yazıyı elçi olarak kullandım.Seni, kendim gibi bildiğim için böyle bir hitap tarzını seçtim. Öykülerin büyüsünü kim inkar edebilir. Alıp götürüyor insanı kendi ortamına, bazen asırlar öncesine, bazen tahayyül aleminde geleceğe. Ve yerinde bir söz her şeyi o kadar güzel açıklıyor ki.

Yapmam gereken en hikmetli şeyin, belli bir hayat yaşayan insanlara, kendi hayatlarının içinden seslenmekti, onların algı ve idrak düzeylerine seslenmekti, akıllarını ihmal etmeden daha çok kalplerine, gönüllerine hitap etmekti? Bu iş ilimle olmuyordu, ilimsiz de. İlme, hikmeti eş etmek gerekiyordu. Bazen düşündürmek, bazen eğlendirmek, bazen güldürmek, bazen duygulandırmak, bazen ağlatmak lazım geliyordu.

Efendimiz: “Sizden biri konuştuğu zaman ya güzel konuşsun ya da sussun” buyurmuştur. Dil bir toplumun aynasıdır. Kullanılan dilin güzel ve kaliteli olması çevresine pek çok güzellikler kazandırır. Okurken, giyinirken, yiyerken, yaşarken kaliteyi esas alan toplum ve bireyler konuşurlarken de kaliteyi özlü konuşmayı, hikmetli ifadeler kullanmayı alışkanlık edinmelidir. ‘Nice ömürler vardır ki zamanı uzun değeri kısa, nice ömürler de vardır ki zamanı kısa değeri çoktur.’ Bu nedenle zaman ve değer olarak iz bır

Aile okulu evler, anne, baba ve çocuklardan oluşan topluluk, Aile okulu evler, sosyal amaçlı en sıcak, en samimi ilişkilerin kuvvetli olduğu kurum, Aile okulu evler, insan karakterinin gelişmesinde ve yönlenmesinde en etkili okul, Aile okulu evler, insanı insan yapan ilk ocak, Aile okulu evler, sefahat hayatına karşı koruyucu kale, Aile okulu evler, sevginin, şefkatin, fedakarlığın, güvenin ve pek çok değerin pratiğe dönüştürüldüğü ortam, Aile okulu evler, insan kişiliğinin kazanıldığı, geliştirilip olgunla

Bir toplumun geleceğinin aydınlığı ve mutluluğu, eğitime ve öğretmene verdiği değerler ile ölçülür. Gülümseyen Eğitimciler, toplumun yarınını, düşünce ve duygusunu hazırlamada önemli kişilerdir. Çocukların ve gençlerin ruhsal yapısının mimarıdır. İdeal insanı yetiştiren, bilgiyi ahlak ile donatan gerçeğin ta kendisidir. Gülümseyen Eğitimciler, bilgiye susamış beyinlerin beslenmesinde verimli yağmur ve bereketli toprak gibidir. İnsan yaşamını yönlendiren, düşünce ve gelişimlerini sağlayan, yeniliklerin ve il

Öğrencinin dünyasını tanımak için, onlara yabancı kalmamak, onları sevmek, değer vermek, dinlemek ve yakın iletişim kurmak gerekir. Bu konuda yapılması gereken teknik rehberliklerin ip uçlarını veren bu çalışmam anne-babalar, eğitimciler ve öğrencilerin kendilerini daha iyi tanımalarına fırsat tanıyacaktır.

Öğrenci merkezli eğitimde her öğrencinin farklılığı eşit olmayabilir. Yeteneklerin keşfedilerek farklılık doğrultusunda rehberlik ön görülmelidir. Thomas Jefferson: “Eşit olmayan insanlara eşit davranmaktan daha büyük eşitsizlik olamaz”. Bu bilinçle hareket ederek her öğrencinin zeka farklılıkları göz önünde tutularak bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişimlerini tamamlamada rehberlik etmek, becerilerini keşfetmek önemli bir adımdır.

Eğitim bireyin çok yönlü düşünmesini gelişimini sağlamaktır. Öğrencilere bilgi kazandırırken bilgiyi üreten, ulusal ve evrensel değerlerin kazandırılmasında kurumun bütün birimleri ile hizmet ettiği alanlardır. İyi bir eğitim sisteminin göstergeleri, öğretmen eğitimine, insan yetiştirme formasyonlarına bağlıdır. Çeşitli bilim dallarında ilerlemenin yolu o alanda kaliteli insanların yetişmesiyle mümkündür. Dolayısıyla eğitimde önemli bir yeri olan eğitimciler ve bu eğitimcilerin eğitimi konusu oldukça önemli

Bir hayli ter döktüğümü belirtmekte yarar var; Oğlum Metin ile birlikte, internette çok gezindim. Azımsanmayacak düzeyde kitap karıştırdım. Çok sayıda derin nefesler alarak rahatlamaya çalıştım. Kızım Amine’nin getirdiği demli ve güzel çayları içmeye devam ettim. Bazen soğuktan titreyip üşüdüm, ama sevgili yeğenim minik Zehra’yı öptükçe ısındım. Bazen de yazarken sıcaktan bunaldım. Evimizin en küçüğü sevgili oğlum Muhammed ile, kazanma şansımın asla olmadığı zorunlu satranç oynayarak enerjimi yeniledim. Bu

Efendimiz: “Siz kıyamet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleri ile çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel kılın” buyurmuştur. Doğan her çocuğun güzel bir isimle anılması onun temel hakkıdır. Bu hakkın belirlenmesinde anne ve baba sorumluluklar taşımalıdır. Titiz ve seçici davranmalıdır. Çocuklarının kişiliğinde, ruh dünyasında olumlu izler bırakan, çağrıldığında onları mutlu kılan, şefkat duygularını harekete geçiren, saygınlık kazandıran, onlara cesaret veren, onları onurlandıran isimler ter

Kalite ihtiyaçları belirleme ve daha iyi sonuçlara ve başarılara ulaşabilme çabasıdır, Kalite verimlilik, esneklik ve etkili olmaktır, Kalite kullanıma uygunluktur, Kalite bir yaşam tarzı ve hayat felsefesidir, Kalite, saygı ve nezakettir. Eğitim de kalite yolculuğu, okullardaki çalışmaların daha nitelikli, saygın ve görünür özellikler taşımasında gösterilen çabadır. Hayatın tüm alanlarında olduğu gibi eğitim kurumlarında da bu sorumluluğun yerine getirilmesinde tüm eğitimcilere ve özellikle eğitim yönetici

Efendimiz: “Geceler uzundur, uyku ile kısaltmayın. Gündüzler aydınlıktır, günahlarla karartmayın” buyurmuştur. Geceler, ruhsal, bedensel ve zihinsel zenginlikler ile dolu olan zaman dilimleri… Maddi ve manevi gizlenmeyi arzulayanlar için de önemli bir sığınak… Oluşların ve erişlerin yaşandığı evrene giydirilmiş nimet giysisi… Mahremiyeti koruyan sır perdesi… Hak aşıkları için vuslat özelliği taşıyan geceler… Değerini bilmeyenler için aldanış saatleri… İlahi azaptan kurtuluş için önemli iltica saatleri…

Ve neden sonra Derdi derman aşkı hicran hicri kurban ettik Vuslat gözlendi Hasret közlendi Memleket özlendi düşlerimizde Gün oldu gurbet yolları tuttuk Gün oldu gurbetin kahrına tutulduk Gurbet türküleri tutturduk Hep bir ağızdan Şimdi tuttuğum Ne yas ne matem Asırlar öncesinden uzanan Leyla-Mecnun eli Kerem-Aslı nefesi Ve hepsinde aslolan Yine sevgi ÖNCE SEVGİ

Akşemseddinsiz Fatih, Fâtihsiz de Akşemseddin düşünülemez. Nasıl ki ruhla ceset bir araya gelip insanın yaşamasına ve var olmasına vesile oluyorsa, aynı şekilde İstanbul fethinde Fâtih Sultan Mehmed Han İstanbul fethinin maddi yönü, Akşemseddin de manevi yönü idi. Böylece Osmanlı bir vücut gibi ayağa kalktı. Bizans imparatorluğunun başına bir yumruk gibi indi. Hadis-i şerife mazhariyetini gösterdi, İslâmiyeti dünyaya duyurdu.